İçindekiler
Migren Nedir? Migren Neden Olur?
Migren, çoğunlukla başın bir tarafını etkileyen şiddetli zonklama hissine neden olabilen bir baş ağrısıdır. Ağrı, beyin ve omuriliği koruyan üç zar tabakası içerisinde dolaşan beyin kan damarlarının duvarı içindeki sinir liflerinin aktivasyonu nedeniyle gelişir. Zonklama hissine ek olarak bulantı, kusma, ışık ve sese karşı hassasiyet gibi reaksiyonlar da gelişebilir. Migren atakları saatlerce veya günlerce sürebilir. Ağrı, günlük aktivitelere devam edilmesine engel olacak kadar şiddetli olabilir. Migren tipi baş ağrısı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “iş yapılmasına engel olan hastalıklar” arasında 19. sırada, kadınlarda ise 12. sırada kabul edilmiştir. Migren dört aşamaya ayrılır:
- Prodrom dönemi: Öncü semptomlar olarak bilinen semptomlar atak gelişmeden 24 saat kadar önce ortaya çıkar. İlk aşama “prodrom dönemi” olarak bilinir. Değişken yeme istekleri, açıklanamayan ruh hali değişiklikleri, kontrol edilemeyen esneme, sıvı tutulumu ve idrara çıkma prodrom döneminde gelişebilir.
- Aura: Bazı hastalar ilk aşamadan sonra ve migrenden hemen önce yanıp sönen veya parlak ışıklar, ısı dalgalarına benzer şeyler görür. Diğer hastalar ise kas zayıflığı veya tutulma hissi yaşayabilirler.
- Baş ağrısı: Migren yavaşça başlar ve şiddetini aniden arttırabilir. Baş ağrısının gelişmediği migren türleri de vardır.
- Postdrom dönemi: Migren ataklarından sonra ise son aşama gerçekleşir. Hasta bitkin düşer veya zihin bulanıklığı gerçekleşir. Son aşama “postdrom dönemi” olarak da bilinir ve hasta kendini tekrar sağlıklı hissedene kadar birkaç gün sürebilir.
Migren Belirtileri Nelerdir?
Migren belirtileri kişiden kişiye, hastalığın aşamasına ve migrenin türüne göre değişiklik gösterir. Migrenin birkaç alt türü vardır. Migren türlerinden ve ortaya çıkan belirtilerden kısaca şu şekilde bahsedilebilir:
- Auralı Migren (Klasik Migren): Baş ağrısından 10-60 dakika kadar ortaya çıkan ve bir saatten fazla sürmeyen görme bozuklukları ve diğer nörolojik semptomlar ile karakterizedir [2]. Hastalar geçici olarak görme yetilerinin bir kısmını veya tamamını kaybedebilirler. Auralı migrenin diğer klasik semptomları arasında konuşma güçlüğü, vücutta tek taraflı anormal bir his, uyuşukluk veya kas zayıflığı, ellerde veya yüzde karıncalanma hissi, kafa karışıklığı bulunur. Baş ağrısından önce bulantı, iştah kaybı, ışık, ses ve gürültüye karşı artan hassasiyet görülebilir.
- Aurasız Migren (Yaygın Migren): Migrenin daha sık görülen tipidir. Semptomlar herhangi bir uyarı vermeden ortaya çıkar, başın bir tarafında hissedilen ağrının yanı sıra, mide bulantısı, kusma, zihin bulanıklığı, bulanık görme, ruh halinde değişiklik, yorgunluk, ışık, ses veya gürültüye karşı artan duyarlılık şeklinde belirtiler de gelişebilir.
- Abdominal Migren: Çoğunlukla küçük çocukları etkiler. Çok az veya hiç baş ağrısı olmadan, 1-72 saat arasında değişiklik gösterebilen karnın orta kısmında orta-şiddetli ağrı ile karakterizedir. Ek belirtiler bulantı, kusma ve iştah kaybı şeklindedir. Abdominal migren sorunu olan çocuklar genellikle ileriki yaşlarında da migren sorunu yaşarlar.
- Baziler Migren: Çocuk ve ergenleri etkileyen migren tipidir. Çoğunlukla genç kızlarda görülür ve adet döngüsü ile ilişkili olduğu düşünülür. Belirtiler arasında kısmı veya tam görme kaybı, çift görme, baş dönmesi ve denge kayıpları, kas koordinasyonunda zayıflık, konuşma güçlükleri ve kulak çınlaması bulunur. Zonklama şeklindeki ağrı aniden ortaya çıkabilir ve başın arka kısmında her iki tarafta birden hissedilebilir.
- Hemiplejik Migren: Baş ağrısı gelişmeden önce veya baş ağrısı sırasında vücudun bir tarafında geçici felce benzeyen, kimi zaman birkaç gün sürebilen şiddetli ve nadir görülen bir migren şeklidir. Baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, görme, konuşma ve yutkunma sorunları gibi belirtiler baş ağrısından önce gelişebilir, genellikle kısa süre içerisinde hafifleyerek kaybolurlar. Genetik mutasyonlar glutamat isimli kimyasalın beyindeki düzeyinin artmasına ve bu nedenle daha uyarılabilir bir hale gelmesine yol açabilir bu durum ailesel hemiplejik migren şeklinde tanımlanır.
- Adet Migreni: Kadınları adet dönemlerinde etkiler. Semptomlar arasında aurasız migren, tek taraflı nabız gibi atan ağrı, bulantı, kusma, ses ve ışık hassasiyeti sayılabilir.
- Baş Ağrısı Olmayan Migren: Görsel problemler ve diğer aura semptomlarının, bulantı, kusma ve kabızlığın görüldüğü, ancak baş ağrısının görülmediği migren tipidir.
- Oftalmoplejik Migren: Baş ağrısının yanı sıra, sarkık göz kapağı, büyük göz bebeği ve ağrı geçse bile haftalarca devam edebilecek çift görmenin eşlik ettiği nadir bir migren tipidir.
- Retinal Migren (Oküler Migren): Bir gözde gelişen görme kaybı veya rahatsızlık atakları ile karakterize bir durumdur. Bu ataklar auralı migren ağrılarını da içeren bir durumdur. 7 yaş gibi erken bir zamanda başlayabilir, ancak çoğunlukla başlangıç yaşı 20’li yaşlardır [3].
- Status Migren: Rahatsız edici ağrı ve mide bulantısının 72 saat veya daha uzun sürebildiği nadir ve ciddi bir akut migren türüdür [2]. Ağrı ve bulantının aşırı şiddetli olması nedeniyle hastane yatışı gerekli olabilir.
Migreni Tetikleyen Şeyler Nelerdir?
Migren her yaş grubu ve cinsiyetten bireyi etkilese de kadınları erkeklerden üç kat saha fazla etkilemektedir [2]. Kadınlarda gelişen migren adet, hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar. Genetik bir hastalık olduğu söylenebilir. Ayrıca sıklıkla başka tıbbi rahatsızlıkları bulunan kişilerde görülür. Migren en sık sabahları, özellikle de uyandıktan sonra ortaya çıkar. Migren atağı sırasında rutin fiziksel aktivitelerde bulunmak, hareket etmek, hatta öksürmek ve hapşırmak bile mevcut baş ağrısını kötüleştirebilir. Migren hastaları için bir dizi faktör migren atağı için tetikleyici olabilir. Tetikleyiciler kişiden kişiye değişse de genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Hava ve ani çevresel değişiklikler,
- Aşırı uyku veya yetersiz uyku,
- Güçlü kokular veya dumanlar,
- Duygudurum değişiklikleri,
- Kafein yoksunluğu,
- Stres ve endişe,
- Aşırı fiziksel aktivite,
- Ani veya yüksek sesler,
- Yolculuk yapmak,
- Kan şekeri düşüklükleri,
- Öğün atlanması,
- Tütün kullanımı veya dumanının solunması,
- Alkol tüketimi,
- Susuz kalmak (dehidrasyon),
- Bazı ilaçların kullanımı,
- Hormonal değişiklikler ve adet öncesi dönem,
- Parlak veya yanıp sönen ışıklar,
- Çikolata,
- Yıllanmış peynir,
- İşlenmiş veya kurutulmuş gıdalar,
- Fermente veya salamura gıdalar,
- Nitratlar ve monosodyum glutamat gibi bazı gıda katkı maddeleri,
- Kafa travmaları.
Migren Tanısı Nasıl Konulmaktadır?
Migren genellikle nöroloji uzmanı bir hekim tarafından uygulanan fiziksel ve nörolojik muayeneler sonrasında teşhis edilebilir. Ayrıca hekim, hastanın tıbbi geçmişi ve aile öyküsü hakkında kapsamlı bilgiler talep eder. Bu amaçla hastaya çeşitli sorular yöneltebilir. Baş ağrısının başka bir nedeni olmadığından emin olmak için kan testleri, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve elektroensefalografi (EEG) gibi tetkikler talep edilebilir. Uluslararası Baş Ağrısı Topluluğu tarafından belirlenen tanı kriterleri ise şu şekildedir [1]:
- 6 aylık süre boyunca 5 ve üzerinde atak olması,
- Baş ağrıları birkaç saat veya birkaç gün sürmesi (4-72 saat),
- Baş ağrıları ile ilgili aşağıdaki özelliklerin en az ikisinin bulunması,
- Baş ağrısının orta-çok şiddetli olması,
- Fiziksel aktivite ve aşırı efor ile birlikte ağrının kötüleşmesi,
- Ağrının tek taraflı olması,
- Pulsatil (zonklayıcı) karakterde ağrının gelişmesi,
- Baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, gürültü ve ışık hassasiyeti gibi bulguların en az birinin olması,
- Hasta öykü ve muayenesinde baş ağrısına neden olacak başka bir bulguya rastlanmaması.
Migren Tedavisi Nasıl Yapılır?
Migren tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Ancak bir uzman hekim, migren semptomlarını yönetmek için çeşitli önerilerde bulunabilir. İlaç almak, migren tetikliyicilerinden kaçınmak ve alternatif migren ilaçlarını kullanmak semptomları hafifletebilir. Hekimler migrene yönelik iki tip ilaç reçete edebilir. İlki migreni durdurma amacıyla kullanılan ilaçlardır. Ağrı, mide bulantısı, hassasiyet ve diğer belirtileri hafifletir veya giderirler. Diğer ilaçlar ise migreni önleme amacıyla kullanılırlar. Hastanın gündelik yaşantısını etkileyen ciddi semptomlar söz konusu ise veya hasta sık migren atakları geçiriyorsa hekim tarafından koruyucu ilaçlar reçete edilebilir.
Migren hastalarının atakları yönetmesi için kullanabileceği alternatif tedaviler de vardır. Bu yöntemler her ne kadar güvenilir kabul edilse de uygulama öncesinde hekim görüşüne başvurulması tavsiye edilir. B2 vitamini (riboflavin), magnezyum ve koenzim Q10 gibi vitamin, mineral ve takviyeler kullanılabilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri de tedavinin önemli bir parçasıdır. Bu değişiklikler yeterli uyku uyumak, öğün atlamamak, tetikleyici besinlerden kaçınmak ve fazla kiloları vermek şeklinde sıralanabilir. Klinik bazı araştırmalar akupunkturun baş ağrısına yardımcı olabileceğini belirtmektedir. Meditasyon ve yoga gibi rahatlatıcı egzersizler de migrenin tetikleyicilerinden biri olan stresi, ağrıların sıklığı ve süresini azaltabilir.
Migren, kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen çoğu zaman kronik ve genetik geçişli bir hastalıktır. Migren sebepleri kişiden kişiye değişiklik gösterse de belirtiler genellikle benzerdir. Tedavi planı uzman hekimler tarafından kişiye özel olarak belirlenir, dolayısıyla tek taraflı ve şiddetli migren habercisi olabilecek baş ağrılarından şikayetçiyseniz hekim görüşüne başvurmanız tavsiye edilir.
Kaynakça:
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/53941
- https://www.ninds.nih.gov/health-information/disorders/migraine
- https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/24961-ocular-migraine
- https://www.healthdirect.gov.au/migraine
- https://medlineplus.gov/ency/article/000709.htm
- https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/migraine-headache/symptoms-causes/syc-20360201
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.