İçindekiler
Migren Nedenleri, Belirtileri Ve Tedavisi
Migren, toplumda sık görülen ve yaşam kalitesini belirgin ölçüde düşürebilen bir baş ağrısı hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Genellikle tek taraflı, zonklayıcı karakterde ve ataklar hâlinde ortaya çıkan baş ağrıları ile seyretmekte, ışık, ses ve kokuya karşı hassasiyetle birlikte görülebilmektedir. Bilimsel literatürde migrenin; genetik yatkınlık, beyin damarları ve sinir sistemindeki hassasiyet ile çevresel tetikleyicilerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Migren atakları sırasında kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesi zorlaşmakta, iş ve sosyal yaşamı olumsuz etkilenebilmektedir. Özellikle kadınlarda, hormonal değişikliklere bağlı olarak migren sıklığının arttığı bildirilmektedir. Uygun tanı ve tedavi yaklaşımları ile migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azaltılabilmekte, bireyin yaşam kalitesi iyileştirilebilmektedir.
Migren Ne Demek?
Migren, tekrarlayıcı ve çoğunlukla orta ya da şiddetli düzeyde baş ağrısı atakları ile seyreden, nörolojik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Baş ağrısının çoğu zaman başın tek tarafında hissedildiği, zonklayıcı nitelikte olduğu ve fiziksel eforla belirgin biçimde arttığı bilinmektedir. Bazı hastalarda ağrıdan önce ya da ağrı sırasında “aura” adı verilen geçici görsel, duyusal veya konuşma ile ilgili belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Aura döneminde ışık çakmaları, görme alanında bulanıklık, karıncalanma hissi veya konuşmada zorlanma gibi semptomlar gözlenebilmektedir. Migren, sadece baş ağrısı ile sınırlı kalmayan, bulantı, kusma, ışık ve gürültüden rahatsız olma gibi ek şikâyetlerle de kendini gösteren, kompleks bir klinik tablo olarak kabul edilmektedir.
Migren türleri klinik açıdan farklı başlıklar altında değerlendirilmektedir. En sık görülen tipler; aurasız migren ve auralı migren olarak iki ana grupta toplanmaktadır. Aurasız migrende baş ağrısı atağı aniden başlayabilmekte, auralı migrende ise baş ağrısından önce kısa süreli nörolojik belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Migrenin süre, şiddet ve eşlik eden bulgulara göre ayrıntılı sınıflandırılması tanı aşamasında nöroloji uzmanları tarafından yapılmaktadır.
Migren Belirtileri Nelerdir?
Migren belirtileri kişiden kişiye değişebilmektedir; ancak bazı semptomlar migren için tipik kabul edilmektedir. Genellikle birkaç saatten 72 saate kadar sürebilen, tekrarlayıcı ve zonklayıcı nitelikte baş ağrıları ön planda yer almaktadır. Baş ağrısının çoğunlukla tek taraflı olduğu, zaman zaman her iki tarafı da etkileyebildiği bilinmektedir. Ataklar sırasında ışığa ve sese karşı hassasiyet artmakta, kişi sessiz ve karanlık bir ortamda dinlenme ihtiyacı duymaktadır. Sadece baş ağrısı değil, sindirim sistemi ve genel duruma ilişkin belirtiler de tabloya eşlik edebilmektedir.
- Orta ya da şiddetli, zonklayıcı baş ağrısı,
- Başın tek tarafında veya her iki tarafında hissedilen ağrı,
- Işık, ses ve kokuya karşı artmış hassasiyet,
- Bulantı ve kusma,
- Görmede geçici bulanıklık veya ışık çakmaları,
- Dikkat azalması ve konsantrasyon güçlüğü,
- Yorgunluk ve halsizlik,
- Boyun ve omuz bölgesinde gerginlik hissi,
- Aşırı uyku hâli veya uykusuzluk,
- Atak öncesi huzursuzluk, iştah değişiklikleri veya duygu durum dalgalanmaları.
İleri yaşlarda ya da daha önce migren tanısı olmayan kişilerde, ani başlayan ve alışılmadık şiddette bir baş ağrısının varlığında mutlaka tıbbi değerlendirme önerilmektedir. Baş ağrısına eşlik eden nörolojik bulguların bulunması, acil değerlendirilmesi gereken durumlara işaret edebilmektedir.
Migren Nedenleri Nelerdir?
Migrenin tek bir nedene bağlı olmadığı, genetik yatkınlık ile çevresel ve biyolojik faktörlerin birleşimi sonucunda ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Aile bireylerinde migren öyküsü bulunan kişilerde hastalığın daha sık görüldüğü bilimsel çalışmalarla gösterilmektedir. Beyin sapı ve trigeminal sinir sistemindeki hassasiyet, damar genişlemesi ve inflamatuvar yanıt ile migren ataklarının ilişkilendirildiği düşünülmektedir. Bununla birlikte günlük yaşam koşulları, hormonal değişiklikler ve bazı davranışsal faktörler de migren ataklarının tetiklenmesinde önemli rol oynamaktadır.
- Ailede migren öyküsünün bulunması,
- Hormonal dalgalanmalar (özellikle adet dönemi, gebelik veya menopoz süreci),
- Uyku düzensizliği veya yetersiz uyku,
- Yoğun stres, kaygı ve duygusal dalgalanmalar,
- Öğün atlama veya uzun süreli açlık,
- Aşırı kafein tüketimi veya kafein alımında ani değişiklikler,
- Parlak ışık, yüksek sese maruz kalma veya kalabalık ortamlar,
- Güçlü kokular, sigara dumanı ve bazı kimyasal maddeler,
- Bazı gıdalar (işlenmiş et ürünleri, aşırı tuzlu veya katkı maddeli yiyecekler),
- Hava değişiklikleri ve basınç farklılıkları.
Migren, bulaşıcı bir hastalık değildir; ancak genetik yatkınlık nedeniyle aile bireyleri arasında sık görülebilmektedir. Migren ataklarının şiddeti ve sıklığı kişiye göre farklılık göstermekte, bu nedenle tedavi planı her birey için kişiselleştirilmiş şekilde düzenlenmektedir. Devam eden, şiddetli veya günlük yaşamı belirgin derecede kısıtlayan baş ağrılarında, nöroloji uzmanına başvurulması ve kendi kendine ilaç kullanımından kaçınılması önerilmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.