Karotis ve Beyincik Arteri Darlıkları Nedir?
Karotis arterleri, boynun her iki yanında yer alan ve beyne oksijen açısından zengin kan taşıyan ana damarlardır. Beyincik arterleri ise, beynin arka bölgesine kan ulaştıran ve denge ile koordinasyondan sorumlu olan yapıları besleyen damar sisteminin bir parçasıdır. Bu damarların çeşitli nedenlerle daralması, beyin dokusuna yeterli kan ulaşamamasına ve dolayısıyla geçici iskemik ataklar veya inme gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. En sık görülen neden aterosklerozdur; bu durumda damar duvarlarında kolesterol, kalsiyum ve inflamatuar hücrelerden oluşan plak birikimi meydana gelir. Bu plaklar zamanla damar lümenini daraltarak kan akımını sınırlar ya da tamamen tıkanmaya neden olabilir.
Stentleme Yöntemi Nasıl Uygulanır?
Stentleme işlemi, daralmış veya tıkanmış damarın mekanik olarak genişletilmesi ve yeniden açık kalmasının sağlanması amacıyla uygulanır. İşlem genellikle anjiyografi eşliğinde, minimal invaziv bir teknikle gerçekleştirilir. İlk olarak kasık ya da kol bölgesinden bir kateter yardımıyla damara girilir ve görüntüleme eşliğinde daralan bölgeye ulaşılır. Ardından, balon anjiyoplasti ile damar genişletilir ve bu bölgeye özel olarak tasarlanmış metal bir stent yerleştirilir. Stent, damar duvarını destekleyerek daralmanın tekrarlanmasını önler. İşlem süresince hastanın bilinç durumu genellikle korunur ve lokal anestezi altında uygulanır. İşlem sonrası kısa sürede taburculuk mümkün olmakta, ancak hasta belirli bir süre antiplatelet tedavi ile izlenmektedir.
Hangi Durumlarda Stentleme Gerekir?
Karotis ve beyincik arterlerindeki darlıkların tedavisinde stentleme, özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen ya da cerrahi müdahale için yüksek riskli olan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Genellikle damar lümeninin yüzde elliden fazla daraldığı ve hastada nörolojik semptomların ortaya çıktığı durumlarda müdahale önerilir. Geçici görme kaybı, konuşma bozukluğu, vücutta ani uyuşma veya güçsüzlük gibi bulgular, beyne giden kan akışının azaldığını işaret edebilir. Bu belirtiler, geçici iskemik atak ya da minör inmenin habercisi olabilir. Ayrıca, bazı hastalarda asemptomatik darlıklar tesadüfen saptanmakta ve bu durumda bireyin genel sağlık durumu, eşlik eden hastalıklar ve darlığın derecesi göz önünde bulundurularak stentleme kararı verilmektedir. Modern görüntüleme yöntemleri ve klinik değerlendirmeler ışığında hasta bazlı bir tedavi planlaması yapılması büyük önem taşır.
Sonuç
Karotis ve beyincik arterlerindeki darlıkların tanınması ve uygun hastalarda stentleme işlemiyle tedavi edilmesi, beyin kan akımının sürdürülmesi açısından hayati öneme sahiptir. Minimal invaziv olan bu yöntem, komplikasyon riskini azaltırken etkinliğini bilimsel kanıtlarla ortaya koymuştur. Risk faktörlerinin kontrol altına alınması, erken tanı ve multidisipliner yaklaşım sayesinde inme riski önemli ölçüde azaltılabilmekte ve bireyin yaşam kalitesi korunabilmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.