Non-İnvaziv Mekanik Ventilasyon Nedir?
Non-invaziv mekanik ventilasyon, solunum yetmezliği gelişen hastalarda entübasyon gerektirmeksizin, maske aracılığıyla uygulanan dış destekli solunum yöntemidir. Bu yöntemde hastanın solunum yollarına tüp yerleştirilmeden, burun, ağız ya da tam yüz maskeleri ile pozitif basınçlı hava verilerek akciğer fonksiyonu desteklenir. Cihaz, hastanın nefes alıp vermesine yardımcı olurken oksijen düzeyini artırır ve karbondioksitin atılımını kolaylaştırır. Non-invaziv ventilasyonun en önemli avantajı, invaziv uygulamalarda karşılaşılabilecek enfeksiyon risklerinin azaltılması ve hastanın spontan solunumunun desteklenerek solunum kaslarının korunmasıdır. Bu yöntem, hem akut hem de kronik solunum yetmezliği olan hastalarda sıklıkla tercih edilir ve yoğun bakım dışında da uygulanabilir olması nedeniyle hastane içinde farklı klinik koşullarda kullanılabilir. Modern ventilatör teknolojileriyle birlikte bu tedavi yöntemi, birçok hastada entübasyon ihtiyacını azaltan ve iyileşme sürecini destekleyen etkili bir solunum desteği sunar.
Non-İnvaziv Mekanik Ventilasyon Ne Zaman Tercih Edilir?
Non-invaziv mekanik ventilasyon, genellikle bilinç açık, kendi hava yolunu koruyabilen ve sekresyonlarını temizleyebilen hastalarda tercih edilir. En yaygın kullanım alanı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) alevlenmeleridir. Bu hastalarda artan solunum iş yükü, karbondioksit birikimi ve oksijen düşüklüğü nedeniyle mekanik destek gerekebilir. Ayrıca akut kalp yetmezliğine bağlı pulmoner ödem, immün sistemi baskılanmış hastalarda gelişen solunum yetmezliği ve obezite hipoventilasyon sendromu gibi durumlarda da bu yöntem etkin şekilde kullanılmaktadır. COVID-19 gibi viral enfeksiyonlara bağlı gelişen hipoksemik solunum yetmezliği tablolarında da uygun hasta seçimiyle invazif olmayan destek önemli bir tedavi seçeneği sunar. Non-invaziv ventilasyonun uygulanması sırasında hastanın ventilatöre uyumu, maskenin uygun yerleştirilmesi ve sızıntının minimuma indirilmesi gibi teknik detaylar büyük önem taşır. Ancak bilinç kaybı, aşırı sekresyon, yüz travması, solunum durması veya hemodinamik instabilite gibi durumlar non-invaziv yöntem için kontrendikasyon oluşturur ve bu hastalarda invaziv ventilasyon düşünülmelidir. Doğru hasta seçimi ve yakın izlem ile non-invaziv ventilasyon, yoğun bakım tedavisinde hem etkinliği hem de hasta konforunu artıran önemli bir araçtır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.