Metabolik sendrom, prediyabet ve diyabet nedir?
Metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları ve tip 2 diyabet gelişimi için önemli risk oluşturan bir dizi metabolik bozukluğun birlikte görüldüğü klinik bir tablodur. Bu sendrom; abdominal obezite, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, yüksek trigliserid düzeyleri ve düşük HDL (iyi kolesterol) seviyeleri gibi parametrelerden en az üçünün bir arada bulunmasıyla tanımlanır. Metabolik sendrom, insülin direncinin artmasıyla yakından ilişkilidir ve genellikle sağlıksız yaşam tarzı, fiziksel hareketsizlik ve genetik yatkınlık gibi faktörlerle ilişkilendirilir.
Prediyabet, kan şekeri düzeylerinin normalin üzerinde fakat henüz diyabet teşhisi koyulacak kadar yüksek olmadığı ara bir durumdur. Bu evrede vücut insüline karşı kısmen direnç geliştirmiştir ve pankreas bu durumu dengelemek için daha fazla insülin üretmektedir. Prediyabet tanısı konulan bireyler, yaşam tarzı değişikliği yapılmadığı takdirde kısa sürede tip 2 diyabete ilerleyebilir.
Diyabet, vücudun insülini yeterince üretememesi veya etkin şekilde kullanamaması sonucunda kandaki glukoz seviyelerinin kronik olarak yüksek seyretmesiyle karakterize edilen bir metabolik hastalıktır. En yaygın görülen türü tip 2 diyabettir; buna ek olarak tip 1 diyabet ve gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet) de farklı formlar arasında yer alır.
Metabolik sendrom, prediyabet ve diyabetin belirtileri nelerdir?
Metabolik sendrom genellikle belirgin semptomlarla seyretmeyebilir. Ancak bel çevresinde genişleme, kilo alma, tansiyon yüksekliği, yorgunluk, ciltte insülin direnci göstergesi olan kararmalar (özellikle ense, koltuk altı gibi bölgelerde) ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Bu tablo genellikle rutin kan testlerinde fark edilen anormalliklerle saptanır.
Prediyabet de çoğu zaman belirti vermez. Ancak bazı bireylerde susuzluk hissi, sık idrara çıkma, yemek sonrası yorgunluk, odaklanma güçlüğü gibi hafif semptomlar gelişebilir. Ciltte renk değişiklikleri ve açıklanamayan kilo değişiklikleri de eşlik edebilir.
Diyabetin tipik belirtileri daha belirgin hale gelir. Sıklıkla aşırı susama, sık idrara çıkma, açlık hissinde artış, kilo kaybı, bulanık görme, cilt enfeksiyonlarına yatkınlık, iyileşmeyen yaralar ve sürekli yorgunluk hali gibi semptomlar gözlenir. İleri evrelerde sinir hasarı, böbrek fonksiyon bozukluğu, görme kaybı ve kalp hastalıkları gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Metabolik sendrom, prediyabet ve diyabet nasıl teşhis edilir?
Teşhis süreci, hastanın klinik öyküsünün değerlendirilmesi ve laboratuvar testlerinin yorumlanmasıyla başlar. Metabolik sendrom tanısı, bel çevresi ölçümüyle birlikte kan basıncı, açlık kan şekeri, trigliserid ve HDL kolesterol düzeylerinin değerlendirilmesiyle konur. Belirlenen uluslararası kriterlere göre bu değerlerden en az üçünün eşik değerleri aşması durumunda metabolik sendrom tanısı konulur.
Prediyabet tanısı için açlık kan şekeri, oral glukoz tolerans testi (OGTT) ve HbA1c testi gibi parametreler kullanılır. Açlık kan şekeri 100–125 mg/dL, 2. saat OGTT değeri 140–199 mg/dL ve HbA1c değeri %5.7–6.4 aralığında olan bireyler prediyabet grubuna girer.
Diyabet teşhisi, açlık kan şekeri değerinin 126 mg/dL ve üzerinde olması, OGTT'de 2. saat glukoz düzeyinin 200 mg/dL ve üzerinde bulunması veya HbA1c düzeyinin %6.5 ve üzerine çıkmasıyla konur. Rastgele yapılan bir kan şekeri ölçümünde 200 mg/dL’nin üzerindeki değerler de, eşlik eden belirtilerle birlikte değerlendirilerek diyabet tanısını destekleyebilir.
Tanı sonrası bireyin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi ve varsa eşlik eden hastalıkları ayrıntılı biçimde değerlendirilir. Bu sayede bireyselleştirilmiş bir tedavi ve izlem süreci başlatılabilir.
Sonuç
Metabolik sendrom, prediyabet ve diyabet; modern yaşam tarzı, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle doğrudan ilişkili, ancak erken tanı ve doğru müdahale ile yönetilebilen yaygın metabolik hastalıklardır. Bu süreçlerin iyi anlaşılması ve düzenli sağlık kontrolleriyle risklerin erkenden saptanması, ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından hayati önem taşır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.