Kriyoterapi Uygulaması

Kalp Kriyoterapisi Nedir?

Kalp kriyoterapisi, kalpteki anormal elektriksel uyarıların neden olduğu ritim bozukluklarını (aritmileri) tedavi etmek amacıyla uygulanan, dokuya kontrollü soğuk (kriyoenerji) uygulanarak hedef alanın etkisiz hâle getirildiği girişimsel bir yöntemdir. Bu işlem, klasik radyofrekans ablasyonuna alternatif olarak geliştirilmiş olup özellikle bazı aritmi türlerinde tercih edilir.

Kriyoterapi işleminde, kalp içine damar yoluyla ulaştırılan özel bir balon ya da kateter yardımıyla -40°C ile -80°C arasında değişen sıcaklıklarda hedef dokular dondurularak anormal elektriksel iletim ağı devre dışı bırakılır. Bu yöntem, çevre dokulara zarar verme riskini azaltması ve daha kontrollü bir doku etkisi sağlaması açısından avantajlıdır.

En yaygın kullanıldığı alan, atriyal fibrilasyon adı verilen yaygın bir ritim bozukluğunun tedavisidir. Bu durumda, kalbin sol kulakçığına açılan akciğer toplardamarlarının (pulmoner venler) çevresindeki elektriksel iletimi kesmek için kriyoablasyon balonu kullanılır. İşlem sırasında damarların etrafı soğutularak kalıcı izolasyon sağlanır.

Kriyoterapi Hangi Durumlarda Kullanılır?

Kriyoterapi, kardiyoloji alanında en sık paroksismal atriyal fibrilasyon tedavisinde uygulanır. Atriyal fibrilasyon, kalpteki kulakçıkların düzensiz ve hızlı çalışmasıyla karakterize olan bir ritim bozukluğudur ve çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Özellikle ilaç tedavisine yanıt alınamayan, sık atak geçiren ve yaşam kalitesi etkilenen hastalarda kriyoterapi, kalıcı tedavi seçeneği olarak tercih edilir.

Kriyoterapi ayrıca bazı atriyal taşikardiler, atriyal flutter ve nadir olarak AV nodal reentran taşikardi gibi diğer supraventriküler aritmi türlerinde de kullanılabilir. Ancak bu tür aritmilerde radyofrekans ablasyon daha sık tercih edilirken, kriyoablasyon genellikle özel endikasyonlarla uygulanır.

Bu yöntemin en önemli avantajlarından biri, işlem sırasında uygulama bölgesinde geçici dondurma (“kriyomapping”) yapılarak, olası komplikasyonların değerlendirilmesine imkân tanımasıdır. Böylece kalıcı dondurma öncesi hedef alanın doğru seçildiğinden emin olunabilir. Bu özellik, özellikle kalbin ileti sistemi ile yakın bölgelerdeki uygulamalarda güvenlik sağlar.

İşlem genellikle 2–3 saat sürer ve hastalar çoğu zaman bir gece hastanede gözlem altında tutulur. Başarı oranı yüksek, komplikasyon oranı ise düşüktür. Ancak yine de nadiren damar hasarı, tamponad, ritim bozukluğunun tekrarı gibi durumlar gelişebilir.

Sonuç

Kriyoterapi, kalpteki ritim bozukluklarının tedavisinde güvenli ve etkili bir yöntem olarak kullanılan modern bir girişimsel tedavi tekniğidir. Özellikle atriyal fibrilasyon gibi yaygın aritmi türlerinde, hastalara kalıcı çözüm sunabilir ve yaşam kalitesini belirgin şekilde artırabilir. Doğru hasta seçimi, deneyimli uygulayıcı ve düzenli takip ile kriyoterapi, kardiyolojik tedavi seçenekleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.