Medical Point App
Medical Point Mph App Store
İndir

Hastalıklar ve Tedaviler

Kemik Tümörleri

Kemik tümörleri nedir?

Kemik tümörleri, kemik dokusunda anormal hücre büyümesiyle oluşan kitlelerdir ve iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (malign) olabilir. Bu tümörler, doğrudan kemik dokusundan kaynaklanabileceği gibi, vücudun başka bir bölgesinde gelişip kemiğe metastaz yaparak da oluşabilir. İyi huylu kemik tümörleri genellikle yavaş büyür ve çevre dokulara yayılma eğiliminde değildir. En sık görülen iyi huylu tümörler arasında osteokondrom, fibröz displazi ve enkondrom yer alır. Kötü huylu kemik tümörleri ise hızla büyüme ve çevre dokulara yayılma potansiyeline sahiptir; bu tümörler metastaz yapabilir ve yaşamı tehdit edebilir. Osteosarkom, kondrosarkom ve Ewing sarkomu en bilinen malign kemik tümörleri arasındadır.

Kemik tümörleri her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, bazı türleri çocukluk ve ergenlik döneminde daha sık ortaya çıkar. Kötü huylu kemik tümörlerinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlıklar, radyasyona maruz kalma, bazı genetik sendromlar ve geçirilmiş kemik hastalıkları risk faktörleri arasında yer alabilir. Klinik tablo, tümörün türüne, yerleşim yerine ve büyüme hızına bağlı olarak değişir. Tedavi yaklaşımı ise tümörün iyi ya da kötü huylu oluşuna, yayılım durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir.

Kemik tümörleri nasıl teşhis edilir?

Kemik tümörlerinin teşhisi, hastanın şikâyetlerinin değerlendirilmesiyle başlar. En sık karşılaşılan semptom, tümörün bulunduğu bölgede ortaya çıkan ağrıdır. Bu ağrı genellikle istirahat hâlinde devam eder, geceleri artar ve zamanla şiddetlenir. Şişlik, hareket kısıtlılığı, hassasiyet, kırık riski ve nadiren ateş gibi sistemik belirtiler de tabloya eşlik edebilir.

Klinik değerlendirmeyi takiben, radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılarak tümörün varlığı, yeri ve özellikleri incelenir. İlk basamak genellikle direkt röntgen filmidir. Röntgende kemikte kitle, yıkım, kemik yapısında şekil bozukluğu veya yeni kemik oluşumları gözlemlenebilir. Daha detaylı bilgi edinmek için manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) tercih edilir. MRG, özellikle tümörün yumuşak dokuya yayılımı, çevre sinir ve damar yapılarıyla ilişkisi hakkında ayrıntılı bilgi sağlar. BT ise kemik yapısının detaylarını göstermede etkilidir.

Tanının kesinleşmesi için biyopsi yapılması gereklidir. Biyopsi, tümörden alınan doku örneğinin mikroskobik incelemesidir ve tümörün hücresel özellikleri belirlenerek iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığı saptanır. Biyopsi işlemi, çoğunlukla ortopedik onkoloji uzmanlarının gözetiminde, steril koşullarda ve uygun teknikle yapılmalıdır. Çünkü bu işlem, ileride uygulanacak cerrahi girişimi doğrudan etkileyebilecek niteliktedir. Gerekli durumlarda, metastaz varlığını araştırmak amacıyla PET-BT, kemik sintigrafisi veya akciğer tomografisi gibi ileri tarama yöntemleri de kullanılabilir.

Teşhis süreci multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve ortopedi, onkoloji, radyoloji ve patoloji uzmanlarının iş birliğiyle yürütülür. Erken tanı, özellikle kötü huylu kemik tümörlerinde tedavi başarısını artırmakta ve uzuv koruyucu cerrahi seçeneklerin uygulanmasına olanak tanımaktadır.

Sonuç

Kemik tümörleri, iyi huylu veya kötü huylu olabilir ve erken tanı, tedavi başarısı açısından kritik öneme sahiptir. Teşhis süreci, klinik muayene, görüntüleme yöntemleri ve biyopsiyle çok yönlü olarak yürütülmelidir. Hastalığın türü ve yayılımına göre planlanan tedavi yaklaşımları, hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini etkileyen temel unsurlardır. Bu nedenle kemik tümörlerinden şüphelenilen her durumda uzman hekim değerlendirmesi ile tanı süreci titizlikle başlatılmalıdır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.