Hepatit B nedir?
Hepatit B, Hepatit B virüsü (HBV) nedeniyle oluşan, karaciğeri etkileyen ve hem akut hem de kronik seyredebilme potansiyeline sahip bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Virüs esas olarak kan, cinsel temas ve anneden bebeğe doğum sırasında bulaşır. Hepatit B, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemidir ve bulaşma yolları nedeniyle özellikle tarama, korunma ve erken teşhis büyük önem taşır.
Hastalık akut dönemde çoğunlukla kendiliğinden iyileşebilirken, bazı bireylerde kronik hepatit B gelişebilir. Kronikleşen enfeksiyon, zamanla karaciğer sirozu, karaciğer yetmezliği ve hepatoselüler karsinom (karaciğer kanseri) gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Virüs vücuda girdikten sonra karaciğer hücrelerinde çoğalır ve bağışıklık sistemi bu hücreleri hedef alarak karaciğerde iltihap oluşturur.
Hepatit B belirtileri nelerdir?
Hepatit B enfeksiyonu birçok vakada belirti vermeden seyredebilir, bu da tanının gecikmesine neden olabilir. Özellikle çocuk yaş grubunda enfeksiyon çoğunlukla sessiz seyreder. Ancak belirti gösteren vakalarda en sık karşılaşılan semptomlar arasında yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, karın ağrısı, eklem ağrıları, kas ağrıları ve hafif ateş yer alır.
İlerlemiş vakalarda göz aklarında ve ciltte sararma (sarılık), idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma, karaciğer bölgesinde hassasiyet gibi daha belirgin bulgular ortaya çıkabilir. Kronikleşen vakalarda ise hastalık uzun süre hiçbir belirti vermeyebilir ve rutin kan testlerinde tesadüfen saptanabilir.
Kronik hepatit B enfeksiyonu ilerledikçe karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına bağlı karın sıvı birikimi (asit), kanama eğilimi, bilinç değişiklikleri gibi siroz bulguları görülebilir. Bu nedenle özellikle risk gruplarında düzenli kontrol ve laboratuvar takibi önerilir.
Hepatit B hastalığında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Hepatit B enfeksiyonunun önlenmesinde en etkili yöntem, aşılamadır. Hepatit B aşısı, doğumdan itibaren bebeklik döneminde uygulanan ve yüksek koruyuculuğa sahip bir aşıdır. Risk gruplarında, sağlık çalışanlarında, diyaliz hastalarında ve HBV taşıyıcısı annelerin yenidoğanlarında aşı ile birlikte immünoglobulin uygulanması koruyuculuğu artırır.
Tanı konulan bireylerin düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyon testleri, HBV DNA düzeyi ve karaciğer görüntüleme yöntemleri ile izlenmesi gerekir. Aktif enfeksiyon veya karaciğer hasarı tespit edilen bireylerde, antiviral tedavi ile virüsün çoğalması baskılanır ve karaciğerin daha fazla zarar görmesi önlenir. Tedavi kararı, enfeksiyonun evresi ve hastanın genel durumu değerlendirilerek hepatoloji uzmanı tarafından verilir.
Hastaların kan ve vücut sıvılarıyla temastan kaçınılmalı, kişisel hijyen eşyaları başkalarıyla paylaşılmamalı, tıbbi işlemler steril koşullarda yapılmalıdır. Aynı zamanda cinsel yolla bulaşın önlenmesi için koruyucu önlemlere dikkat edilmelidir. Hepatit B taşıyıcısı olan bireyler, yakın temaslı kişilerin aşılanması konusunda bilgilendirilmelidir.
Hamilelik döneminde Hepatit B taşıyıcılığı olan kadınlarda, doğum öncesi testlerle risk belirlenmeli ve yenidoğan bebek aşı + immünoglobulin kombinasyonu ile korunmalıdır. Ayrıca kronik hepatit B hastalarında alkol kullanımı karaciğer hasarını artırabileceği için kesinlikle önerilmez.
Sonuç
Hepatit B, karaciğer sağlığını ciddi biçimde tehdit edebilen, ancak erken tanı, düzenli takip ve etkili aşılama ile kontrol altına alınabilen viral bir enfeksiyondur. Hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından korunma yöntemleri, bilinçli davranışlar ve uygun tedavi protokolleri büyük önem taşır. Hepatit B’ye karşı alınacak en güçlü önlem, aşı ile bağışıklamanın yaygınlaştırılmasıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.