Medical Point App
Medical Point Mph App Store
İndir

Hastalıklar ve Tedaviler

Göz İçi Kanama

Göz içi kanama nedir?

Göz içi kanama, göz küresi içinde bulunan damarsal yapılardan birinin hasar görmesi sonucunda, göz boşluklarına veya retina çevresine kan sızması ile meydana gelen bir durumdur. Bu kanama, gözün farklı bölümlerinde oluşabilir; en sık görülen tipleri arasında vitreus hemorajisi (gözün iç kısmında, camsı cisimde kan birikimi) ve retinal hemoraji (retina tabakasındaki kanamalar) yer alır. Daha nadir olarak ön kamara kanamaları da göz içi kanama kapsamına girer.

Göz içi kanama, görme keskinliğini ciddi şekilde etkileyebilen ve bazı durumlarda kalıcı görme kaybına yol açabilen önemli bir klinik tablodur. Kanamanın yeri, yaygınlığı ve altta yatan neden, hem belirtileri hem de tedavi sürecini belirleyici faktörlerdir. Bu nedenle, göz içi kanama şüphesi durumunda hızlı değerlendirme ve uygun müdahale büyük önem taşır.

Göz içi kanama hangi durumlarda görülür?

Göz içi kanama birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. En yaygın nedenlerden biri diyabetik retinopati gibi damarsal hastalıklardır. Özellikle kontrolsüz diyabet hastalarında retina damarlarında kırılganlık artar ve bu damarlar kolaylıkla kanayabilir. Benzer şekilde, hipertansiyon da retinal damarlarda yapısal bozulmaya yol açarak kanama riskini artırır.

Travmalar, yani doğrudan göze alınan darbeler, spor kazaları veya cerrahi müdahaleler sonrası da göz içi kanama gelişebilir. Retina yırtılması veya dekolmanı, yaşa bağlı makula dejenerasyonu, göz tümörleri, kan pıhtılaşma bozuklukları ve bazı ilaçlar (özellikle antikoagülanlar) da kanama nedenleri arasında yer alır.

Nedene bağlı olarak kanamanın başlangıcı ani olabilir veya yavaş ilerleyebilir. Bazı vakalarda, daha önceden belirti vermeyen sistemik hastalıkların ilk bulgusu göz içi kanama şeklinde ortaya çıkabilir. Bu nedenle, gözde ani görme azalması, ışık çakmaları ya da siyah lekeler görülmesi durumunda vakit kaybetmeden göz hekimine başvurulmalıdır.

Göz içi kanamalarda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Göz içi kanamalarda erken tanı ve hızlı müdahale, görmenin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle görme azalması, bulanıklık, siyah noktalar veya ışık çakmaları gibi belirtiler yaşayan bireyler vakit kaybetmeden göz hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Klinik değerlendirme sırasında fundus muayenesi, optik koherens tomografi (OCT) ve gerekirse göz ultrasonografisi ile kanamanın yeri ve yaygınlığı belirlenir.

Kanamanın nedenine yönelik detaylı sistemik değerlendirme de yapılmalıdır. Diyabet, hipertansiyon, kanama bozukluğu veya travma öyküsü olan hastalarda bu faktörlerin kontrol altına alınması gerekir. Antikoagülan ilaç kullanan hastalarda doz ayarlaması gerekebilir. Tedavi süreci gözlem, ilaç kullanımı, lazer fotokoagülasyon veya vitreoretinal cerrahi gibi yöntemleri içerebilir.

Bu dönemde hastaların fiziksel aktivitelerini sınırlaması, ani baş hareketlerinden ve öne eğilmekten kaçınması önemlidir. Kendi kendine geçmesi beklenen hafif kanamalarda bile hekim kontrolü olmadan müdahale edilmemeli; bitkisel ya da bilinçsiz tedavi yöntemlerine başvurulmamalıdır. Görme kaybını önlemenin en etkili yolu, göz içi kanamalara yol açabilecek sistemik hastalıkların düzenli takibi ve risk faktörlerinin yönetilmesidir.

Sonuç

Göz içi kanama, retina veya göz boşluklarındaki damarların hasarına bağlı gelişen, görme kaybına neden olabilecek ciddi bir durumdur. Diyabet, hipertansiyon, travma ve retina hastalıkları en yaygın nedenler arasındadır. Erken tanı, düzenli takip ve altta yatan nedenin kontrolü, tedavinin başarısını belirleyen temel unsurlardır. Göz sağlığının korunması için, herhangi bir görme değişikliğinde zaman kaybetmeden uzman değerlendirmesi şarttır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.