Medical Point App
Medical Point Mph App Store
İndir

Hastalıklar ve Tedaviler

Atriyal Fibrilasyon

Atriyal fibrilasyon nedir?

Atriyal fibrilasyon (AF), kalbin kulakçık adı verilen üst odacıklarında düzensiz ve genellikle hızlı elektriksel uyarıların ortaya çıkmasıyla oluşan bir ritim bozukluğudur. Bu düzensizlik, kalp atışlarının normal ritmini bozarak kanın kulakçıklar içinde yeterince etkili şekilde pompalanamamasına neden olur. Sonuç olarak, kalbin genel verimliliği azalır ve kan pıhtısı oluşma riski artar. Atriyal fibrilasyon, en sık görülen kalp ritim bozukluklarından biridir ve özellikle ileri yaş grubunda sık rastlanır.

AF, paroksismal (ara ara), persistan (uzun süren ama geri döndürülebilen) veya permanent (kalıcı) formlarda görülebilir. Kalp hastalıkları dışında hipertansiyon, tiroit bozuklukları, uyku apnesi ve aşırı alkol tüketimi gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabilir. Tedavi edilmediğinde inme, kalp yetmezliği ve yaşam kalitesinde belirgin azalmaya yol açabilir.

Atriyal fibrilasyon belirtileri nelerdir?

Atriyal fibrilasyon her hastada farklı semptomlarla seyredebilir. Bazı bireylerde belirgin bir yakınma olmayabilirken, bazı hastalarda hayat kalitesini etkileyen belirtiler ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan semptom çarpıntıdır. Bu çarpıntı genellikle düzensiz, ani başlayan ve uzun süren bir his şeklinde tanımlanır. Buna ek olarak nefes darlığı, baş dönmesi, halsizlik, göğüste baskı hissi ve egzersiz kapasitesinde azalma gibi şikâyetler görülebilir.

Bazı hastalarda atriyal fibrilasyon, bayılma ya da bayılacak gibi hissetme ile kendini gösterebilir. Özellikle ileri yaş grubundaki hastalarda belirti vermeden ilerleyebilir ve ilk bulgu felç olabilir. Bu nedenle risk grubundaki bireylerde erken tanı ve takip büyük önem taşır.

Atriyal fibrilasyon nasıl teşhis edilir?

Atriyal fibrilasyonun tanısı, kalp ritminin doğrudan kaydedilmesiyle konur. Bu amaçla en sık kullanılan yöntem elektrokardiyografi (EKG)’dir. EKG’de kalbin elektriksel aktivitesi değerlendirilir ve atriyal fibrilasyona özgü düzensiz ritim paternleri saptanabilir. Ancak AF her zaman sürekli olmayabilir; bu nedenle kısa süreli EKG çekimi sırasında tespit edilemeyebilir.

Bu tür durumlarda Holter monitörizasyonu adı verilen 24–72 saatlik ritim kaydı yapılabilir. Daha uzun süreli izlem gereken hastalarda olay kaydedici veya implant edilebilir ritim monitörleri de kullanılabilir. Ek olarak, ekokardiyografi ile kalbin yapısal durumu, kapak fonksiyonları ve pıhtı oluşumu riski değerlendirilir. Kan testleriyle tiroit fonksiyonları ve elektrolit düzeyleri gibi olası nedenler araştırılır.

Tanının netleştirilmesiyle birlikte hastanın inme riski, kalp fonksiyonları ve yaşam tarzı faktörleri göz önüne alınarak bireyselleştirilmiş tedavi planı oluşturulur.

Sonuç

Atriyal fibrilasyon, kalpte en sık görülen ve potansiyel olarak ciddi sonuçlara yol açabilen bir ritim bozukluğudur. Çarpıntı, nefes darlığı ve halsizlik gibi semptomlara yol açabilirken, bazı durumlarda belirti vermeden ilerleyebilir. EKG ve ritim izlem yöntemleriyle tanı konur ve erken müdahale ile komplikasyon riski azaltılabilir. Düzenli takip ve uygun tedavi, atriyal fibrilasyonun yönetiminde hayati öneme sahiptir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu sayfada, tedavi edici sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışın.